Safranbolu Evleri yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün yünümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşlarıdır. İlçe merkezinde 18. ve 19.yy. ile 20.yy. başlarında yapılmış yaklaşık 2000 geleneksel Türk evi bulunmaktadır. Bu eserlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır. Evler Safranbolu´nun iki ayrı kesiminde gruplanmış durumdadır. Birincisi “Şehir” diye bilinen ve kışlık olarak kullanılan kesim, ikincisi “Bağlar” diye bilinen ve yazlık olarak kullanılan kesim.
Şehir,
yönetim merkezinin bulunduğu Kale, alışveriş merkezinin bulunduğu Çarşı,
evlerin bulunduğu Akçasu, Gümüş, Musalla, Kalealtı ve Tabakhane semtlerinden
oluşmaktadır. Bu kesim iklimin olumsuz etkilerine karşı korunmuş, alçak rakımlı
iki vadinin içindedir. Burada evler birbirine yakın, sokaklar dardır. Bağlar
birkaç yüz metre daha yüksekte, hava akımlarına açık ve daha geniş araziler
üzerindedir. Hemen hemen herkesin bir kışlık bir de yazlık evi vardır. Yöre
halkı kışın şehirdeki evinde yaşar ve yazın havaların ısınmasıyla Bağlardaki
yazlık evine göçer. Ancak “Çarşı” üretim ve ticaret hayatı yazın da aynen
sürer.Tüm
evler kendilerine göre daha merkezi konumdaki kamu binalarına, dini yapılara ve
anıt eserlere dönüktür. Hangi evden bakılırsa bakılsın manzara kapanmaz.
Evlerin yakın plan cepheleri kör, uzak plan cepheleri açık ve birbirlerini
izleyecek konumdadır.Şehrin
ortasında bulunan meydana yönelik yollar ve sokaklar tamamen taş kaplıdır. Anıt
eserlerin avluları ve meydanlar da taş kaplıdır. Mevcut taş kaplama tarzı
rutubeti en aza indiren, sel sularına karşı dayanıklı ve ağaç köklerinin
yeterli su almasına uygun yapıdadır.
Safranbolu
evinin boyutu ve biçimini belirleyen üç temel unsurdan söz edilebilir: Çok
nüfuslu büyük aile yapısı, yağışlı iklim, kültürel ve maddi zenginlik. Bir
ailede karı kocanın normal olarak iki ya da üç çocuğu vardır. Erkek evlat
evlendirilince ona ayrı bir ev açılmaz, gelin aynı eve getirilir. Amcalar,
yengeler, halalar ve torunlarında dahil olduğu aile hep birlikte bir evde
yaşarlar. Evin kadınına işlerde yardım etmek amacıyla evlerin çoğunda evlatlık
kız bulunur. Evlatlık kız evin kızı gibi görülür. Kalabalık
aile yapısının yanında evlerde harem-selamlık ayrımı vardır. Ailelerin sahip
olduğu hayvanlar evin zemin katındaki ahırlarda barındırırlar. Yağışlı iklim
nedeniyle kapalı alan ihtiyacı da fazladır. İnsan ve hayvan yiyecekleri,
yakacak odunlar hepsi evin uygun bölümlerinde muhafaza edilirler. İşte tüm
bunların sonucu olarak Safranbolu evleri büyük hacimlidir.
Doğa-insan-ev; sokak-ev,
sokak-çarşı ilişkileri son derece düzenli ve dengelidir. Çevreye olduğu kadar
komşuya da saygı egemendir. Hiçbir ev diğerinin görünüşünü engellemez. Evlerin
yapımında taş, kerpiç ahşap ve alaturka kiremit kullanılmıştır. Bahçeler sokaktan
taş duvarlarla ayrılmıştır. Din
ve gelenekler evi dışarıya kapar, bu yüzden ev içi ve bahçeler yüksek
duvarlarla ayrılmıştır, pencereler kafeslidir, kadın yabancı erkeğe görünmez.
Bazen aynı evin içinde bile, kadınlar ve erkekler ayrı ayrı yaşarlar.
Safranbolu´da selamlık ve harem olarak ikiye bölünmüş böyle evler vardır. Hacı
Memişler Bağ evinde ve Kaymakamlar Evinde harem ve selamlık girişleri değişik
katta iki ayrı sokaktan sağlanmıştır. Aile yaşantısını tedirgin etmeden kolay
ulaşılabilen bir odası da selamlık olarak kullanılır. Selamlık odaları biraz
daha özenlidir.
Evin
girişinde zemin katta “hayat” vardır. Bu bölüm eğer taş kaplıysa “taşlık” adını
alır. Burada ışık almayı sağlayan “gliste” mevcuttur. Zemin katlarda ayrıca
ahırlar, büyük kazan ocakları ve ambarlar bulunur. Üst
katlara ahşap ustalığının üstün örneklerini sergileyen merdivenlerle
çıkılır. İkinci kat diğer katlara göre
daha basıktır. Bu katta gerektiğinde yatak odası olarak da kullanılabilen bir
mutfak bulunur. Gündelik yaşam orta katta geçer. Soğuk kış günlerinde bu katın
ısıtılması daha kolay olur. Üçüncü
kat evlerde mükemmelliğe varılan noktadır. Bu katta tavanlar daha yüksektir.
Odalara sekiz kenarlı bir çokgenden oluşan sofanın daha kısa olan dört çapraz
kenarından açılan kapılardan girilir. Odaların giriş kapıları köşelerdedir ve
oda ile doğrudan teması kesen özel ahşap paravana düzeni bulunur. Odaların her
biri bir çekirdek aileyi ya da bir aile yakının barındırabilecek tüm unsurlara
sahip, bağımsız birim olarak tasarlanmıştır. Bu doğrultuda her odada ahşap
dolapların (yüklük) içerisinde bugünün duş kabinlerini andıran gusülhaneler
mevcuttur. Safranbolu
evlerindeki çıkmalar, evin dış görünümünü tek düzelikten kurtarır. Evlerin
pencereleri çok özel biçimde tasarlanmış olup dar ve uzuncadır. Ahşap kanatlı
pencerelerde ayrıca “muşabak” denilen kafesler bulunur.
Evlerde ısınma ocaklarla sağlanır. Ocaktan alınan közler
mangala konarak taşınır. Katlar arasında zaman zaman tecrit malzemesi
kullanılmış olsa da ahşap evlerde ısının muhafazası güçtür. Bu nedenle prensip
mekanın değil insanın ısıtılmasıdır. Soba ise son dönemlerde kullanılmıştır. Aydınlatma aracı gaz yağı lambasıdır.
Son zamanlarda “lüks lamba” diye tanımlanan, daha büyük boyutlu ve daha fazla
ışık veren lambalar kullanılmıştır. Evlerin
bazılarının içlerinde serinlik vermesi ve yangından korunmak amacıyla yapılmış
olan havuzlar bulunmaktadır.